Mezarı Açtırmak Mümkün mü? Feth-i Kabir Nedir, Hangi Durumlarda Yapılır?
“Mezarı Açtırmak Mümkün mü? Feth-i Kabir Nedir, Hangi Durumlarda Yapılır?”
Feth-i kabir, halk arasında mezarın açılması olarak bilinir. Ancak bu işlem sanıldığı kadar kolay ve keyfi şekilde yapılabilecek bir işlem değildir. Feth-i kabir, Türk hukukunda belirli hukuki gerekçelere ve mahkeme kararı ile gerçekleştirilebilecek ciddi bir işlemdir. Aşağıda feth-i kabir süreci tüm yönleriyle açıklanmıştır:
1. FETH-İ KABİR NEDİR?
“Feth-i kabir”, bir kişinin defnedildiği mezarın resmi makamlarca açılması işlemidir. Bu işlem adli bir amaca hizmet eder ve çoğunlukla ölüm nedeninin yeniden incelenmesi amacıyla yapılır. Tıbben exhumasyon (exhumation) olarak da adlandırılır.
2. FETH-İ KABİR HANGİ DURUMLARDA YAPILABİLİR?
Feth-i kabir için mutlaka hukuki bir gerekçe ve ciddi şüphe bulunmalıdır. Yaygın gerekçeler şunlardır:
a) Şüpheli Ölüm Durumları
• Ölümün kaza mı, cinayet mi olduğu anlaşılmamışsa,
• Adli raporla çelişen tanık beyanları varsa,
• Ölüm sebebi tam tespit edilememişse.
b) Zehirlenme Şüphesi
• Otopsi yapılmadan defin gerçekleşmişse,
• Ölüm sonrası zehirlenmeye işaret eden gelişmeler yaşanmışsa.
c) Yanlış Kişinin Defnedilme İhtimali
• DNA testi ihtiyacı varsa,
• Kimlik tespitinde hata şüphesi varsa (kayıp kişilerin bulunması gibi durumlar).
d) Aile İçi veya Miras Davaları
• Soy bağına ilişkin bir dava varsa,
• Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi amacıyla DNA testi talep ediliyorsa.
3. FETH-İ KABİR NASIL TALEP EDİLİR? HUKUKİ SÜREÇ NEDİR?
Feth-i kabir, Cumhuriyet Savcılığı veya mahkeme kararıyla yapılabilir. Süreç şu şekilde işler:
A) Başvuru Yolu
1. Savcılığa Başvuru:
• Eğer ölüm adli bir vaka ile bağlantılıysa, doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulur.
• Savcılık, ölüm olayını yeniden soruşturma kararı alırsa feth-i kabir yapılabilir.
2. Aile Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne Başvuru:
• Eğer amaç DNA testi ile soy bağının tespiti gibi medeni bir hakka dayanıyorsa, yetkili mahkemeye başvurularak feth-i kabir istenir.
B) Mahkeme Süreci
• Başvuru dilekçesinde ölümün neden şüpheli olduğu, mezarın neden açılması gerektiği açıkça anlatılmalı,
• Deliller, tanık beyanları veya önceki otopsi raporları sunulmalıdır.
• Mahkeme veya savcılık gerekçeli karar ile feth-i kabre izin verirse, işlemi adli tıp ve ilgili kolluk kuvvetleri gözetiminde gerçekleştirilir.
4. FETH-İ KABİR İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR VE SINIRLAR
• Ölen kişinin yakınlarının rızası tek başına yeterli değildir. Mutlaka adli ya da hukuki bir gerekçe gerekir.
• Mezarlıklar Müdürlüğü veya Belediye kendi başına bu işlemi yapamaz; sadece mahkeme veya savcılık kararıyla işlem yapılır.
• Zamanaşımı yoktur; ölümün üzerinden yıllar geçmiş olsa bile yeni bir delil veya şüphe ortaya çıkarsa talep edilebilir.
• İşlem sırasında Adli Tıp Kurumu görevlendirilir; mezardan çıkarılan kalıntılar incelenerek rapor düzenlenir.
5. FETH-İ KABİR KARARININ UYGULANMASI
Karar çıktıktan sonra;
• Mezarlıklar Müdürlüğü ve Belediyeye bildirilir.
• Adli Tıp uzmanı, savcı ve zabıta eşliğinde mezar açılır.
• Kemik, saç, diş gibi doku örnekleri alınır.
• Gerekli incelemeler yapıldıktan sonra defin işlemi tekrar gerçekleştirilir.
• İşlem gizlilik ve saygı çerçevesinde yapılır.
6. YARGITAY VE AİHM UYGULAMALARI
Yargıtay Kararı - DNA Testi için Feth-i Kabir
Yargıtay 8. HD 2014/5876 E., 2015/4392 K.
“Soy bağının tespiti için başvurulan feth-i kabir talebi, adli gereklilik ve hak arama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.”
AİHM Kararı - Ailelerin Bilgi Alma Hakkı
AİHM içtihatlarında, ölüm nedeniyle ilgili şüphelerin giderilmesi, başvuru sahiplerinin yaşam hakkı ve özel hayatın korunması hakkı çerçevesinde ele alınmıştır.
7. ÖRNEK DURUMLAR
• Şüpheli ölüm sonrası otopsi yapılmadan gömülen kişiyle ilgili zehirlenme şüphesi çıkması.
• Çocukken kaybolmuş ve öldüğü sanılan bir kişinin başka bir mezarda olabileceği şüphesiyle kimlik tespiti.
• Miras davası kapsamında ölenin çocuğu olup olmadığının DNA testiyle belirlenmesi ihtiyacı.
SONUÇ
Feth-i kabir işlemi, gerek adaletin sağlanması, gerekse hak arama özgürlüğünün hayata geçmesi bakımından önemli ve hassas bir hukuki araçtır. Ancak bu işlem, kişinin anısına saygı ve toplum huzuru gözetilerek, yalnızca zorunlu ve hukuki bir gereklilik halinde uygulanmalıdır.
Ölüm sonrası ortaya çıkan yeni gelişmelerde, feth-i kabir talebinde bulunmadan önce bir avukat aracılığıyla hukuki süreç titizlikle yürütülmelidir.